Düzgün Bir Gelecek, Düzgün Bir Psikolojiden Çıkar

YAYINLAMA:

Psikolojinin gelişiminde ailenin önemi her şey olarak kabul edilebilir. Sigmund Freud'a göre bireyin ilk doğduğu günden itibaren 13 yaşına kadar önemi vardır. Kişilik gelişimi en azından aileyle alakalı en çok ilgilendiren kısım ergenliğin başlangıcına kadardır. Ergenlik zamanına kadar bireye ailenin tutumu ve davranışları onun psikolojisini ve kişiliğini etkiler. 
Örnek vermek gerekirse sorumsuz bir anne ise kendisini o birey yetersiz hissedebilir başka bir şekilde ise kendisi anne gibi davranmaya çalışır. Kendine hem birey hem annelik davranışlarını aşılar. Erkek ya da kız fark etmeden bu böyledir.

Narsist bir ebeveyn ise birey mükemmeliyetçi olup hiçbir şeyi beğenmez. Bu arada anne gibi hissetme şeyine şunu da ekleyebilirim, erkeklerde eğer annesi sorumsuz ise romantik ilişkilerde annesine benzer ya da ona annesi gibi hissettirebilecek kişileri ararlar. Eğer bu olmazsa da arkadaşlarının annelerini, tahmini annelik davranışlarını kendisi üstlenir. Sorumsuz babada ise bu erkeklerde "annesine benzer birine ilgi duyma" şeyi erkekler için geçerlidir. 

Babasıyla arası kötü olan bir kız romantik ilişkilerde babasına benzer birilerini arar. En çok yeme bozukluğu da baba sorunlarında oluşur. Türkçesi henüz çevrilmemiş bir kitapta bu çok ayrıntılı bahsedilmekte. Kitabın adı "Father Hunger" kısaca baba açlığı. Çocukluk zamanlarında birey annesi ve babasını örnek alıp onlar gibi davranır, herhangi birinin eksikliği ya da fazlalığı her şeyi etkiler. Anne ile alakalı olan sorunlarda depresyon da çok sık görülmekte. 

Sağlıklı bir psikoloji için ailenin özel "ebeveynlik" dersleri ya da çocuk psikolojisine dair bilgileri ayrıntılı öğrenmesi gerekir. Öğrenildiği takdirde çocuğa uygun davranıp sorun olmamasını sağlayabilirler. Şiddete meyillilik, kötü maddelere özenmek, kişilik bozuklukları gibi şeyler en çok ailelerin davranışlarıyla oluşur. Fakat kişilik bozukluğu kısmı hakkında şöyle bir şey de var; genetik olma ihtimali yüksek. Şizoid, şizotipal, borderline, antisosyal kişilik bozuklukları genlerle geçebiliyor. 

Bunun için birinci dereceden yakın akrabaların dikkat edilmesi gerekir. Ne de olsa birinci dereceden akrabaların travmaları bile DNA'ya geçmişse gelecek nesillerdeki bir çocukta ortaya çıkabilir. Psikoloji en ufak şeyde bile sarsılabilen bir şey iken ailelerin çoğunluğu dikkat etmemekte. "...Bunu dedim diye alınmaz", "...Ben senin yaşındayken şunları yapardım" gibi basit olarak görülen şeyler bile çocukta büyük etkiler bırakabiliyor. Bunun için ebeveynlerin çocuklarına empati kurup onları düşünmeleri çok önemli. Gelecek onların ellerinde ve en ufacık olarak görülen şeylerle onların yaratabileceği geleceği mahvetmemeliyiz. 

Düzgün psikolojisi olan çocuklar için empati kurulması, onlara göre davranılması, birinci dereceden olan akrabaların psikolojik durumuna ve aile içi davranışlara dikkat edilmeli, bir sorun varsa da düzeltilmeli ki çocukların, genç nesillerin psikolojisine uygun etki bırakabilsin. Tek çözümü bu.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *