İzmir Haberleri Sağlık Obezite Tanımı Yenileniyor: BMI Artık Tek Kriter Değil

Obezite Tanımı Yenileniyor: BMI Artık Tek Kriter Değil

Uzmanlar, obezite tanımının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Yeni yaklaşımla, sadece BMI değil, organ sağlığı da değerlendirilecek.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Dünya genelinde hızla yayılan obezite, sağlık alanındaki önemli sorunlardan biri olmaya devam ediyor. BBC’de yer alan habere göre, "The Lancet Diabetes & Endocrinology" dergisinde yayımlanan son rapor, küresel obezite krizine dair tıbbi bir çözüm öneriyor. Raporda, 50'den fazla tıp uzmanı, obezite tanımının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ve sadece vücut kitle indeksinin (BMI) obeziteyi belirleme kriteri olarak kullanılmasının yetersiz olduğunu belirtiyor.

Bir milyardan fazla insanın obezite ile yaşadığı tahmin edilen dünyada, reçeteli zayıflama ilaçlarına talep hızla artarken, uzmanlar daha doğru bir obezite tanısına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiyor. Obeziteye dair yapılacak yeni tanımlamanın, hem hastaların sağlığını daha doğru bir şekilde yansıtması hem de tedavi yöntemlerinin etkinliğini artırması bekleniyor.

"Klinik Obezite" ve "Klinik Öncesi Obezite" Ayrımı

Raporda, obeziteyi "klinik obezite" ve "klinik öncesi obezite" olarak ikiye ayıran bir yaklaşım önerisi öne çıkıyor. Klinik obezite, kilolarından kaynaklı sağlık sorunları yaşayan bireyleri tanımlar. Bu bireylerin kalp hastalığı, tip 2 diyabet, eklem ağrıları gibi organları etkileyen sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği belirtiliyor. Öte yandan, "klinik öncesi obezite" tanısı, henüz sağlık sorunu yaşamayan ancak obezite riski taşıyan kişileri kapsıyor.

Çalışmaya başkanlık eden King's College London’dan Prof. Dr. Francesco Rubino, obezitenin aslında çok çeşitli olduğunu vurgulayarak, bazı bireylerin bu hastalıkla normal bir hayat sürdüğünü, bazılarının ise sağlık sorunlarıyla ciddi şekilde mücadele ettiğini ifade etti. Bu farkların, obeziteye dair tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde büyük rol oynadığını belirtti.

Vücut Kitle İndeksi Yetersiz Kalmıyor

Dünya çapında obezite genellikle BMI 30 ve üzeri olarak tanımlanıyor. Ancak bu ölçüm, hastaların gerçek sağlık durumunu yansıtmakta yetersiz kalabiliyor. BMI, kas kitlesi ile yağ kitlesini ayıramadığı gibi, vücutta bel çevresi ve organ çevresindeki yağlanma gibi kritik faktörleri de göz ardı ediyor. Uzmanlar, daha doğru bir değerlendirme için doğrudan yağ ölçümü ve bel-boy oranı gibi daha detaylı ölçümlerin kullanılmasını öneriyor.

Rapora göre, BMI'yi referans alarak yapılan obezite tanıları, aslında hastanın genel sağlık durumu hakkında yeterli bilgi vermiyor. Kalp hastalıkları, nefes darlığı, tip 2 diyabet gibi organları etkileyen sağlık sorunlarına odaklanan yeni bir tanı modelinin gerekliliği vurgulanıyor.

Yeni Tedavi Yöntemleri: İlaç Yerine Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Uzmanlar, klinik obezite tanısı konmuş kişilere, ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale gibi tedavi yöntemlerinin uygulanmasının önemli olduğunu belirtirken, klinik öncesi obeziteye sahip bireylerde bu tür müdahalelerin yerine yaşam tarzı değişikliklerinin ve düzenli izlemelerin daha etkili olacağını söylüyor. Kilo kaybı, danışmanlık ve önleyici tedbirler, obezite riskini azaltmada önemli bir rol oynayabilir.

Sydney Üniversitesi’nden çocuk obezitesi uzmanı Prof. Dr. Louise Baur, bu yeni yaklaşımın obezite tedavisi için daha uygun bir temel oluşturacağını belirtiyor. Ayrıca, aşırı teşhis ve gereksiz tedavi uygulanmasının önüne geçileceği de raporda vurgulandı.

Obezite Tedavisinde Yeni Bir Dönem Başlıyor

Uzmanlar, obezite tedavisinde daha hassas ve ayrıntılı bir yaklaşımın önemine dikkat çekiyor. Yeni tanım ve tedavi yöntemlerinin, obeziteyle mücadelede daha etkin ve bireye özel çözümler sunması bekleniyor. Bu sayede, sadece bireylerin fiziksel sağlığı değil, genel yaşam kalitesi de iyileştirilebilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *