İzmir'de kış mevsiminin gelmesiyle birlikte beklenen yağışların olmaması, su kaynaklarında ciddi bir düşüşe yol açtı. Değişen iklim koşulları, yanlış su tüketimi ve kuraklık, kentin önemli barajlarının doluluk oranlarını tehlikeli seviyelere indirdi. İzmir’in su ihtiyacını karşılayan barajlar, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre çok daha düşük doluluk oranlarına sahip. Bu durum, kentin geleceği için ciddi bir tehlike oluşturuyor.
BARAJLARIN DOLULUK ORANLARI ALARM VERİYOR!
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, kentin önemli su kaynaklarından olan Tahtalı Barajı'nın doluluk oranı bugün itibarıyla yalnızca yüzde 14. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 31.59 seviyesindeydi. Balçova Barajı’nda ise doluluk oranı yüzde 25.2’ye düşerken, geçen yıl bu oran yüzde 57.6 olarak kaydedilmişti. Ürkmez Barajı’nda ise doluluk oranı yüzde 23.88, 2024 yılına ait rakam ise yüzde 35.33’tü. Güzelhisar Barajı'nda bugün itibariyle doluluk oranı yüzde 69.67'ye düşerken, geçen yıl bu oran 84.2 idi. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı ise yüzde 21.68 doluluk oranıyla dikkat çekiyor. Geçen yıl bu barajda ise doluluk oranı 35.94 olarak kaydedilmişti.
Tahtalı Barajı’ndaki Durum Endişe Veriyor
İzmir’in su ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan Tahtalı Barajı, şu anda kritik bir durumda. Tahtalı Barajı’nda bulunan suyun miktarı, geçtiğimiz yıllara göre oldukça düşük. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesinin İzmir için büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çekti. "İzmir suyun yüzde 25-30’unu Tahtalı Barajı'ndan alıyor. Bugün itibarıyla bu oran sadece yüzde 14. Bu çok ciddi bir durum," diyen Yaşar, barajda bulunan su miktarının bu yıl yalnızca 40 milyon metreküpe düştüğünü belirtti. Oysa, geçmiş yıllarda bu miktar 90 milyon metreküpe kadar çıkabiliyordu.
"Yanlış Su Tüketimi Bizi Bu Duruma Getirdi"
Prof. Dr. Yaşar, 2020 yılında yerel yönetimlere kuraklık konusunda uyarılarda bulunduğunu ancak o dönemlerde bu uyarıların göz ardı edildiğini ifade etti. O dönemde Tahtalı Barajı’nda yüzde 80 doluluk oranı vardı ve barajdan tek başına su kullanılarak İzmir’in 1.5-2 yıl boyunca su ihtiyacı karşılanabilirdi. Ancak yanlış su kullanımı ve bilinçsiz tüketim, bu durumu değiştirdi. Yaşar, "2008’den sonra ilk kez Aralık ayında Tahtalı Barajı'nın doluluk oranı yüzde 11’in altına düştü. Önceden en düşük oran yüzde 20’lerdeydi. Su çok bilinçsiz kullanılıyor," dedi.
Yağışlar Barajları Kurtarmıyor
Son günlerde yağan yağmurun, barajların doluluk oranlarına beklenen etkiyi yapmadığını belirten Yaşar, “Yağmur sonrası insanlar ‘barajlar doluyor’ yanılgısına kapılıyor. Ancak toprak önce suyu emer, sadece bu işlemden sonra barajlar su alabilir. Şu an toprak ancak suya doymaya başladı, bu nedenle barajlardaki su artışı sadece yüzde 3 seviyesinde," dedi. Yaşar, Nisan ayına kadar barajların doluluk oranının yüzde 25-30 seviyelerine çıkmasının gerektiğini belirtti ve 2024 yılı için bol yağış beklense de, bu hedefin ulaşılabilir görünmediğini ifade etti.
İzmir’i Büyük Bir Su Krizi Bekliyor
İzmir’deki su durumu, kış mevsiminin ortasında alarm veriyor. Barajlardaki ciddi düşüş, suyun doğru şekilde kullanılmaması ve yanlış su yönetimi, şehrin geleceğini tehdit ediyor. Kısa vadede su tasarrufu sağlanması, bilinçli su kullanımı ve doğru su yönetimi büyük önem taşıyor. İzmir’in su kaynaklarını koruyabilmesi için tüm bu faktörlerin dikkate alınması gerekiyor. Aksi takdirde, kente ciddi bir su krizi kapıda görünüyor.
