İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, Türkiye'nin farklı şehirlerinde yoğun protesto gösterileri devam ederken, bu protestoların ardından polis müdahalesi ve gözaltılar da artarak sürdü. İzmir'deki protestolar, operasyonlar ve gözaltılar dikkat çekerken, bu durumun yargı ve hukuk camiasında yarattığı büyük tepki de kendini göstermiş durumda. Eylemler sırasında İzmir Barosu'nun eski başkanlarından Özkan Yücel ve CHP’nin iki gençlik kolları başkanı da dahil olmak üzere çok sayıda kişi gözaltına alındı.

İzmir'deki Hukuksuz Gözaltılar ve İzmir Barosu'ndan Tepki
İzmir'de sabah saatlerinde gerçekleşen gözaltılar, kentteki en yüksek sesle gündeme gelen olaylardan biri oldu. İzmir Barosu önceki dönem başkanlarından ve Türkiye Barolar Birliği İzmir Delegesi Av. Özkan Yücel ile Av. Göksel Akbaba, evlerinden polisler tarafından gözaltına alındı. Gözaltıların hukuksuz olduğu yönündeki açıklamalar, hem yerel hem de ulusal basında geniş yankı uyandırdı. İzmir Barosu, yaptığı açıklamada, bu gözaltıların hukuka aykırı olduğunu vurguladı ve tutuklama işlemlerinin derhal sonlandırılmasını talep etti.
Baro, gözaltıların ardından adliye önünde nöbet tutmaya başladıklarını belirtti ve adliyenin içinde adaletin sağlanması için mücadele edeceklerini ifade etti. “Avukatlar üzerinden tüm topluma büyük bir korku dalgası yaratılmak istenmektedir. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” şeklinde güçlü bir açıklama yaparak, tutuklamaların amacının halkın sesini kısmak olduğu vurgulandı.
İzmir Barosu’nun çağrısıyla, çok sayıda avukat ve basın mensubu İzmir Adliyesi'ne akın etti. Hem baro başkanları hem de meslektaşları, gözaltına alınanların serbest bırakılması talebini yineledi.
CHP Gençlik Kolları Başkanları da Gözaltında
İstanbul'daki protestoların ardından başlayan eylemler, İzmir'de de hız kesmeden devam etti. CHP Gaziemir Gençlik Kolları Başkanı Tuğba Akgün ile Urla Gençlik Kolları Başkanı Serkan Kahraman, protestolara katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındılar. Bu gözaltılar, gençlik kollarının temsilcilerinin eylemlerini, hükümetin baskılarının bir parçası olarak değerlendiren birçok kişinin tepkisini çekti.
Gözaltıların devam etmesi, özellikle CHP içindeki gençlik kolları üyeleri için endişe yaratırken, parti yönetimi de konuya ilişkin sert açıklamalar yaptı. CHP yetkilileri, tutuklamaların hukuksuz olduğunu ve bu tür baskılarla demokratik hakların kısıtlanmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
SOL Parti Üyelerine Yönelik Gözaltılar ve Sosyal Medyada Tepkiler
Öte yandan, SOL Parti’ye yakın isimler de polis müdahalesinden nasibini aldı. SOL Parti MYK Üyesi Avukat Deniz Demirdöğen, sosyal medya hesabından gözaltına alındığını duyurdu. Ayrıca, SOL Parti İzmir İl Sözcüsü ve BirGün yazarı Barış İnce ve eşi Sevil İnce de gözaltına alınan diğer isimler arasında yer alıyor. Demirdöğen, gözaltı işlemine ilişkin sert açıklamalarda bulunarak, parti ve aktivistlerin seslerinin kısmaya yönelik bu tür uygulamaların, bir türlü sona ermeyen baskı politikalarının bir parçası olduğunu ifade etti.
Bu gözaltılar, SOL Parti'nin İstanbul'daki 5 üyesinin gözaltına alınmasıyla birlikte, hükümete karşı yapılan her türlü eleştiriyi ve protestoyu bastırmaya yönelik uygulamalara bir örnek olarak öne çıktı. Gözaltına alınanların, çeşitli sosyal medya platformlarında bu süreçle ilgili paylaşımlar yaparak, demokratik haklar üzerindeki baskılara karşı direnmeye devam ettikleri bildirildi.,

Türkiye’deki Genel Tepkiler ve Demokrasi Talebi
İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Türkiye genelinde devam eden eylemler, sadece siyasi partiler ve aktivistler değil, hukuki meslek örgütleri ve basın mensupları tarafından da yoğun bir şekilde destekleniyor. Ülke genelinde artan gözaltılar ve polisin müdahalesi, halkın hükümete karşı olan öfkesini daha da artırmış durumda. Hukukçular, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları, bu tür uygulamaların demokratik hakların ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.