İstanbul'da gerçekleşen geniş çaplı bir gözaltı operasyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) tansiyonun yükselmesine neden oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim, gözaltına alındı. Gözaltı kararına karşı gösterilen sert tepkiler, Meclis’te gergin anların yaşanmasına yol açtı.
“19 Mart Darbesi” İfadesi: CHP'den Sert Tepki
İstanbul’daki gözaltı operasyonunu kınayan CHP, Meclis Genel Kurulu’nda eylem yaparak durumu protesto etti. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada, “Bu operasyon, tarihe kara bir leke olarak geçecektir. 19 Mart darbesi olarak anılacak bu olay, demokrasimizi hedef almaktadır. CHP’yi bitirmeye çalışıyorsunuz, ancak biz buradayız, yılmayacağız, korkmayacağız” dedi. Başarır’ın konuşması, partililer tarafından alkışlarla desteklenirken, Meclis’teki atmosferin daha da gerilmesine sebep oldu.

Başarır’ın sert açıklamalarının ardından, CHP’li milletvekilleri, Genel Kurul’daki eylemlerine başladı. “Hukuk ayaklar altına alınıyor!” sloganlarıyla, hem iktidara hem de operasyonu gerçekleştiren yetkililere yönelik ağır eleştirilerde bulundular. Meclis’teki bu protesto, operasyonun ne kadar geniş yankı uyandırdığını gösterdi.
Sırrı Süreyya Önder’den Müdahale: Oturuma Ara Verildi
Meclis’teki gerginlik, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in müdahalesine neden oldu. CHP’li vekillerin, Meclis kürsüsünü işgal etmesi üzerine oturuma 20 dakika ara verildi. Bu süre zarfında, gözaltı kararının yasal ve siyasi boyutları hakkında tartışmalar devam etti. Önder, gerginliğin yatışması için gerekli önlemleri alarak oturumun kısa süreliğine durdurulmasına karar verdi.

İmamoğlu ve Diğer Belediye Başkanlarının Gözaltına Alınması: Siyasi Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan soruşturma çerçevesinde, 100’den fazla kişi gözaltına alındı. Bu gelişme, siyasetin gündeminde önemli bir yer tuttu. Muhalefet partileri, gözaltı kararlarını hukukun siyasete alet edilmesi olarak değerlendirirken, bu kararların adaletin tecelli etmesiyle değil, siyasi hesaplaşmalarla ilgili olduğuna dair güçlü iddialarda bulunuyor.
Hukuk çevrelerinden de benzer tepkiler yükseldi. Birçok avukat ve hukukçu, gözaltıların demokratik değerlere zarar verdiğini ve hukukun üstünlüğüne halel getirdiğini savunarak, olayın arkasındaki siyasi motivasyonlara dikkat çekti. Hukuki değerlendirmeler, gözaltıların yasallığını sorgularken, siyasetin hukukla nasıl iç içe geçtiği konusunda derin endişeler yaratıyor.
Gözaltı Operasyonunun Ardında Ne Var?
İstanbul’daki gözaltı operasyonu, siyasi ve toplumsal açıdan oldukça tartışmalı bir hal almışken, operasyonun tam olarak hangi gerekçelerle yapıldığına dair açıklamalar ise kısıtlı. İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının gözaltına alınmasının, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen soruşturmanın bir parçası olup olmadığı ise netlik kazanmış değil. Ancak, CHP’nin iktidar partisiyle olan gergin ilişkileri göz önüne alındığında, bu operasyonun siyasi bir mesaj içerdiği yönündeki görüşler giderek güçleniyor.
TBMM’deki Tansiyon Düşmeyecek Gibi
TBMM’deki gerginlik, gözaltı kararlarının ardından daha da arttı ve bu durum, Türkiye’nin siyasi gündeminde derin izler bırakacak gibi görünüyor. CHP’nin, gözaltı kararlarına karşı sergilediği tepkiler, muhalefetin hukuk ve demokrasi konularındaki duyarlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Gözaltıların nasıl bir yasal zemine oturduğu ve bu süreçlerin gelecekteki siyasi atmosferi nasıl şekillendireceği ise önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacak.
Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri olan İstanbul’daki bu gelişmelerin, yalnızca yerel değil, ülke genelindeki siyaseti nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.