İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, sosyal medya fenomeni Oğuzhan Uğur ve ekibi, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen büyük deprem sonrası yaptığı yanıltıcı paylaşımlar nedeniyle yargı karşısına çıktı. Uğur, Kaan Kayacan ve Ercan Özdemir hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Mahkeme, davanın seyrini ve tarafların savunmalarını dinleyerek, olayın ciddiyetini gözler önüne serdi.
Duruşma: Paylaşılan Tweetlerin Sorumluluğu Kimde?
Mahkemede, sosyal medya paylaşımlarının sorumluluğu tartışıldı. Oğuzhan Uğur, Hatay’da gönüllü olarak yardım faaliyetlerine katıldığını belirterek, kendisinin paylaşılan tweetle hiçbir ilgisi olmadığını ifade etti. Uğur, tweetin kim tarafından atıldığını hala belirleyemediklerini ve "Eğer bir tweet atılacaksa, bunu kendi daha fazla takipçili hesabımdan yapardım" dedi. Ancak, tweetin yayıldıktan sonra hatalı olduğu tespit edilerek silindiğini vurgulayan Uğur, sosyal medya üzerindeki yanlış bilgilerin moral bozucu etkisine de dikkat çekti.
Sanıklar Savunmalarını Sundu: “Tweeti Atmadık”
Duruşmada, sanıklar Ercan Özdemir ve Kaan Kayacan, paylaşılan tweetlerin kendileri tarafından atılmadığını iddia etti. Özdemir, yalnızca bir çağrı merkezi görevlisi olarak çalıştığını ve tweetin atılmasıyla hiçbir ilgisinin olmadığını belirtti. Kayacan ise, tweeti atmadığını savunarak, bu durumun karışıklık yaratmış olabileceğini söyledi.
Şikayetçi Hasan Kılıç’tan Tepki: “Panik Yaşandı, Çalışmalar Aksadı”
Davaya katılan şikayetçi Hasan Kılıç, paylaşılan tweetin ardından bölgedeki yardım çalışmalarının aksadığını ve paniğe yol açtığını belirtti. Kılıç, deprem bölgesinde görev yapan arkadaşlarının, yanlış bilgi yayılması nedeniyle zor durumda kaldıklarını ifade etti. Ayrıca, Kılıç, barajlarla ilgili daha önce böyle bir tehdit olmadığına dikkat çekerek, tweetin halkı gereksiz yere paniğe sevk ettiğini söyledi.
Mahkeme, Davanın Devamına Karar Verdi
Oğuzhan Uğur ve ekibinin sosyal medyada yayımladıkları yanıltıcı bilgilerle ilgili soruşturma ve dava süreci devam ediyor. Mahkeme, olayın toplumsal etkilerini ve sanıkların savunmalarını göz önünde bulundurarak, dosyanın ayrıntılı şekilde incelenmesine karar verdi. Sosyal medya fenomenlerinin paylaşımlarının yasal sorumluluğu, bu dava ile birlikte daha da önemli hale gelirken, internetin gücü ve etkisi bir kez daha tartışmaya açılmış oldu.
