İzmir Haberleri Kültür Sanat Türk Müziğinin Dev Çınarı Ayla Erduran 90 Yaşında Aramızdan Ayrıldı

Türk Müziğinin Dev Çınarı Ayla Erduran 90 Yaşında Aramızdan Ayrıldı

Türk keman sanatının efsane ismi Ayla Erduran 90 yaşında hayatını kaybetti. Acı haberi Gülsin Onay duyurdu. Erduran, uluslararası alanda tanınan bir virtüözdü.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Türk müziğinin dev ismi Ayla Erduran, 90 yaşında hayatını kaybetti. Bu acı haber, dünyaca ünlü piyano sanatçısı Gülsin Onay tarafından duyuruldu. Ayla Erduran, Türk keman sanatının en önemli simalarından biri olarak, hem ülkemizde hem de uluslararası alanda adını duyurmuş, izlediği benzersiz müzik yoluyla pek çok müzikseverin gönlünde taht kurmuş bir sanatçıydı.

Gülsin Onay, sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda, “Ne büyük bir kayıp… Ayla Erduran’ı kaybettik. Büyük kemancımız, eşsiz müzisyenimiz artık aramızda değil. Onun sanatıyla, müziğiyle dokunduğu gönüller her zaman hatırlayacak. Müziğiyle yaşattığı duygular, bıraktığı izler silinmeyecek” diyerek, Erduran’ın sanat dünyasında bıraktığı derin izleri anlattı. Onay’ın bu sözleri, sanatçının kaybının yalnızca müzik dünyasında değil, toplumsal hafızada da silinmeyecek bir boşluk yaratacağına işaret ediyor.

Acı haberin ardından, Türk piyanonun usta isimlerinden Fazıl Say da sosyal medyada duygusal bir paylaşımda bulundu. Say, "Çok değerli Ayla Erduran’ın bugün vefat ettiğini derin bir üzüntüyle öğrendim" diyerek başladığı açıklamasında, "Ayla Erduran, olağanüstü bir keman sanatçısıydı, gerçek bir müzisyendi. Yıllarca, onun konserleri ile büyüdük, onun gibi hür ve özgür ruhlu bir sanatçıyı tanıyarak çok şey öğrendik" diyerek, Erduran’ın hem müziğine hem de kişiliğine duyduğu derin saygıyı dile getirdi. Say, Erduran’ın müziğini “her notaya ruhunu katma” olarak tanımladı ve "Yaralı bir ruh" olarak nitelendirdiği sanatçının özgün sanat anlayışına vurgu yaptı. Ayrıca, Ayla Erduran ile geçmişteki bir fotoğraflarını da paylaşarak, onunla birlikte gerçekleştirdiği konser anılarından bahsetti.

Ayla Erduran Kimdir?

22 Ağustos 1934 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Ayla Erduran, Türk müziğinin en büyük keman virtüözlerinden biriydi. Ailesinin sanatçı kimliği de onu daha küçük yaşlardan itibaren müziğe yönlendirmişti. Babası, üroloji alanında önemli bir isim olan Behçet Sabit Erduran, annesi ise Kadriye Erduran’dır. Ayla Erduran, keman eğitimine yalnızca dört yaşında, ünlü öğretmen Karl Berger’in öğrencisi olarak başladı. Kısa süre sonra yeteneği ve müzik sevgisi ile dikkatleri üzerine çekti ve on yaşında, Ferdi Ştatzer eşliğinde ilk konserini verdi.

Genç yaşlardan itibaren sanat yolculuğuna başlayan Erduran, 1946-1951 yılları arasında Paris Konservatuvarı’nda eğitim aldı ve burada keman bölümünden birincilikle mezun oldu. Sonraki yıllarda, dünya çapında tanınan keman öğretmenleri İvan Galamyan ve Zino Francescatti ile özel dersler aldı. ABD'deki ilk konserini 1955’te Newark’ta verdi. Avrupa konserleri de onun yükselen kariyerinin önemli bir parçasıydı. Polonya'da Varşova Filarmoni Orkestrası ile başladığı Avrupa turnesi, onun yeteneğini tüm dünyaya gösterdi.

Erduran, 1957-1958 yıllarında Moskova Konservatuvarı’nda ünlü kemancı David Oistrakh ile çalıştı. Ayrıca 1957 Wieniawski Keman Yarışması'nda birinci altıya girmeyi başararak, dünya çapında önemli bir ödül kazandı. Bu başarıları onu uluslararası sahnelerde tanınan bir sanatçı haline getirdi. Birçok ülkeyi kapsayan konser turları yaptı ve 1963’te Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile Orta Doğu turnesine çıkarak Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde de sahne aldı.

Sanatındaki zirveye 1970 yılında Hollanda’da kazandığı Beethoven Ödülü ile ulaşan Erduran, 1971’de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanını aldı. 1985’te Londra Filarmoni Orkestrası ile Brahms konçertosunu kaydederek büyük bir başarıya imza attı. Ayrıca 1990’lara kadar İsviçre’deki konservatuvarlarda öğretmenlik yaptı ve keman sanatını genç nesillere aktardı.

Erduran’ın yaşamı, 2002 yılında Evin İlyasoğlu tarafından yazılan biyografik bir romanla ölümsüzleştirildi. “Ayla’yı Dinler misiniz?” adıyla yayımlanan kitap, sanatçının yaşamının derinliklerine iniyor ve müziğin ötesinde, onun kişiliğini, sanatıyla dünyaya bakış açısını anlatıyor. 2012 yılında, Fransa'nın Paris şehrinde "Médaille D'honneur" ödülüne layık görülen Erduran, hayatı boyunca kazandığı ödüllerle Türk ve dünya müziğine olan katkılarını pekiştirdi.

Erduran’ın kaybı, Türk müziği için büyük bir kayıp olarak tarihe geçecek. Ancak onun sanatı, müziği ve iz bırakan mirası, daima yaşayacak ve gelecek nesiller tarafından da hatırlanacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *