İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) tarafından yapılan grev çağrısına yönelik geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Sendikanın 25 Mart Salı günü için aldığı "hizmet üretmeme" kararı, savcılığı harekete geçirdi. Yetkililer, bu çağrının yasal grev şartları oluşmadan yapıldığını ve toplumsal huzursuzluğa yol açabileceğini değerlendiriyor.
Başsavcılıktan yapılan dikkat çekici açıklamada, Eğitim-Sen'in sosyal medya platformları üzerinden yaptığı paylaşımların "kışkırtıcı" nitelik taşıdığına vurgu yapıldı. Savcılık, "Sendikanın, mevcut kanuni süreçleri hiçe sayarak grev çağrısında bulunması ve toplumsal olayları provoke etme şüphesiyle soruşturma başlatılmıştır" ifadelerini kullandı.

Eğitim-Sen, bu kararı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkında yürütülen terör ve yolsuzluk soruşturmalarına tepki olarak aldığını duyurmuştu. Sendika yetkilileri, "Yükseköğretimde çalışan akademisyenlerin haklarını korumak ve adaletin sağlanması adına bu adımı attık" şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ancak hukuk çevreleri, grev hakkının ancak belirli yasal süreçlerin titizlikle tamamlanmasıyla kullanılabileceğini hatırlatarak, sendikanın eyleminin hukuki zemini tartışmaya açtı.
Soruşturmanın odağında, Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve sendikanın sosyal medya hesaplarını yöneten kişiler bulunuyor. Savcılık, bu kişilerin "suç işlemeye tahrik" suçlamasıyla karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Soruşturmanın detayları şu an için gizli tutulurken, savcılığın sendikanın savunmasını beklediği öğrenildi.