Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), iki ay önce başlattığı toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasının ardından, işverenlere önemli bir çağrıda bulundu. TGS, dokuz medya şirketinde yapılan görüşmelerin sonunda anlaşmazlık yaşandığını belirterek, gazetecilerin haklı taleplerine karşı yapılan ücret zammı tekliflerinin ülkenin ekonomik gerçekliklerinden uzak olduğunu vurguladı.

“Gazetecilerin Onurlu Bir Yaşam İçin Yeterli Gelire İhtiyacı Var”
TGS, Aralık 2024'te dokuz medya şirketinde başlattığı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin beklenen olumlu sonuçlarla noktalanmadığını duyurdu. Sendika, gazetecilerin onurlu bir yaşam sürmeye yetecek gelire sahip olma talebinin “meşru” olduğunu ifade etti.
Yapılan açıklamada, medya sektöründe çalışan gazetecilerin karşılaştığı ekonomik zorluklara dikkat çekilerek, işverenlerin sunduğu ücret zammı tekliflerinin mevcut ekonomik şartlarla uyuşmadığı belirtildi. TGS, bu tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Çalışanlarınıza yaptığınız ücret zammı teklifleri, ülkenin ekonomik gerçekliğinden uzaktır.”
Ekonomik Kriz ve Hayat Pahalılığına Karşı Tepkiler
TGS, medya sektöründeki gazetecilerin son yıllarda giderek derinleşen ekonomik krizle ve hayat pahalılığıyla mücadele ettiğini belirtti. Buna rağmen, işverenlerin hala doğruluğu tartışmalı TÜİK enflasyon verilerinin bile altında ücret zammı teklif etmeye devam ettiğini kaydetti. Özellikle yeni örgütlenilen üç medya şirketinde, işverenlerin sendika ile işbirliği yapmamaları ve hukuki düzenlemelere uymamaları nedeniyle müzakerelerin olumsuz sonuçlandığı ifade edildi.
TGS, medya çalışanlarının, düşük ücretler nedeniyle yaşamlarını sürdürebilmeleri için sürekli bir mücadele içine girdiklerini ve bu şartların gazeteciliğin kalitesini doğrudan etkilediğini vurguladı.

Sağduyuya Çağrı: Ücret Zammı Teklifleri Gerçeklerle Bağdaşmıyor
TGS, asgari ücretin ya da asgari ücrete yakın ücretlerin basın sektöründe yaygınlaştığını belirterek, bu durumu kesinlikle kabul etmediklerini açıkladı. Sendika, Edirne, İzmir ve İstanbul gibi farklı şehirlerde yerel ve ulusal çapta faaliyet gösteren medya şirketlerinin işverenlerine sağduyuya davet etti.
TGS’nin açıklamasında, gazetecilik mesleğinin sürdürülebilmesi için basın özgürlüğünün yanı sıra ekonomik özgürlüğün de şart olduğu ifade edildi. “Evinin kirasını, faturalarını nasıl ödeyeceğini, daha ucuza karnını nasıl doyuracağını düşünmek zorunda bırakılan gazeteciden, verimli ve yaratıcı bir çalışma beklenemez,” denildi.
Gazeteciler Birlik ve Dayanışmaya Çağırıyor
TGS, “Dolu Haber Boş Cüzdanla Yapılmaz” sloganıyla, gazetecilerin haklarının korunması gerektiğine dikkat çekti. Sendika, gazetecilere ödenecek her kuruşun, haber kalitesini de doğrudan etkileyeceğini vurguladı. TGS ayrıca, Türkiye kamuoyuna da önemli bir çağrıda bulunarak, basın özgürlüğüne sahip çıkılması gerektiğini belirtti.
TGS, basın özgürlüğünün önündeki engellerin yalnızca iktidar baskısı, yargı sistemi ve kolluk şiddetiyle sınırlı olmadığını, gazetecilerin yoksullukla da mücadele ettiklerini ifade etti. Ayrıca, adil ücret, insanca çalışma koşulları ve editöryal bağımsızlık için birlik, mücadele ve dayanışma çağrısında bulundu.
Son olarak, TGS, basın sektöründeki tüm gazetecileri, meslektaşlarına sahip çıkmaya ve ortak bir mücadele için birleşmeye davet etti.