Son zamanlarda hikaye odaklı oyunlar, oyun dünyasında önemli bir yer edindi. Bu türün en son örneklerinden biri ise, oyuncuları derin bir Amerikan kültürüne ve tarihine götüren Detroit: Become Human. Edebiyatın ve interaktif oyunun buluştuğu bu yapım, hem görsel hem de anlatımsal açıdan büyüleyici bir deneyim sunuyor. Oyuncular, zengin karakterlerle tanışırken, geçmişin izlerini sürecek ve tarihi olayların iç içe geçtiği bir dünyada kendi hikayelerini yazacaklar. Peki, bu oyun, Amerikan kültürünü nasıl yeniden şekillendiriyor ve oyunculara ne gibi fırsatlar sunuyor?
Detroit: Become Human Oyununun Konusu Nedir?
Quantic Dream’in geliştirdiği ve oyuncuları derin bir etik ikilemle karşı karşıya bırakan Detroit: Become Human oyunu, 2038 yılında Detroit’te geçen çarpıcı bir hikaye sunuyor. Oyuncular, üç farklı androidin gözünden bir dünyayı keşfederken, yapay zekaların insana özgü düşünce, his ve özgürlük arayışını deneyimleyecekler.
Hikaye, Markus adlı bakıcı androidin efendisiyle yaşadığı trajik bir olayla başlar. Bir gün, efendisinin oğlu Leo ile karşılaşan Markus, programlamasının sınırlarını aşarak kendi düşünce ve eylemleri üzerinde tam özgürlüğe sahip bir varlık haline gelir. Sonrasında polisler tarafından vurulsa da, bozuk androidlerin atıldığı atık sahasında uyanır ve buradan kaçtıktan sonra Jericho adlı güvenli bir sığınak bulan Marcus, burada diğer aykırı androidleri hakları için savaşmaya ikna eder. Bu isyan hareketi, kamuoyunun dikkatini çeker ve FBI tarafından saldırıya uğrar. Markus, sonrasında iç savaşın patlak vermesine ya da barış müzakerelerinin başlatılmasına sebep olur.

Diğer bir hikaye, Connor adlı androidin polis soruşturmasına odaklanır. CyberLife şirketi tarafından görevlendirilen Connor, androidlerin aykırılıklarını soruşturmak üzere alkolik bir polisle işbirliği yapar. Ancak, Connor da programlamasını aşmaya başlar ve oyuncunun tercihlerine göre ya aykırı olur ya da eski görevine devam eder. Eğer aykırı olursa, CyberLife Tower’a sızarak tüm androidleri aykırı hale getirebilir, aksi takdirde Markus’un protestolarını engellemeye çalışır.

Kara adlı androidin hikayesi ise, şiddetli bir baba tarafından istismara uğrayan küçük bir kızı koruma arayışıyla başlar. Kara, kızı Alice ile birlikte Detroit’ten kaçarak Kanada’ya ulaşmaya çalışır. Ancak yolculukları sırasında karşılaştıkları zorluklar, onları daha büyük tehlikelerle karşı karşıya getirir. Zlatko adındaki bir adamın, aykırı androidleri işledikten sonra sattığını öğrendiklerinde kaçarlar ve yeni bir sığınak olan Jecicho’ya yönelirler. Bu süreçte Kara, Alice’in gerçek kimliğini öğrenir ve ikili, FBI saldırısının ortasında hayatta kalmaya çalışır.

Detroit: Become Human, oyuncuları hem duygusal hem de etik anlamda derin bir yolculuğa çıkaran bir oyun olarak, yapay zekaların özgürlük mücadelesini, insanlık ve teknoloji arasındaki ince çizgiyi sorgulayan bir deneyim sunuyor.
Detroit: Become Human Nasıl Oynanır?
Detroit: Become Human, oyuncuları yapay zeka androidlerinin özgürlük mücadelesine tanık eden etkileşimli bir drama sunuyor. Oyuncular, üç ana karakterin gözünden, her birinin hakları için verdiği savaşı deneyimliyor. Oyun, diyaloglar, aksiyonlar ve önemli kararlarla şekillenen bir hikaye sunuyor. Her seçim, oyunun gidişatını etkileyerek, karakterlerin geleceğini belirliyor ve oyuncuların her hareketi, büyük sonuçlar doğurabiliyor.
Oyun, duygusal etkileşimlerle desteklenen derin bir hikaye anlarımı sunar. QTE mekanikleri, aksiyon dolu sahnelerde oyuncuyu aktif tutarken, karakterlerin kararlarının sonuçları uzun vadede belirginleşir. Markus, aykırı androidlere liderlik ederken, Kara, küçük kızı koruma çabasında sürekli yeni zorluklarla karşılaşır. Connor ise, androidlerin isyanını engellemeye çalışırken, oyuncuların seçimlerine göre ya eski görevini sürdürür ya da aykırı bir androide dönüşür.

Oyuncuların seçimleri, yalnızca hikayenin gidişatını değil, aynı zamanda karakterlerin duygusal gelişimini de şekillendirir. Oyun, farklı seçimler ile her oyuncuya farklı deneyimler sunar, bu da yeniden oynanabilirliği yüksek kılar. Detroir: Become Human, etik ve insanlık arasındaki sınırları sorgulayan, kararların büyük anlamlar taşıdığı bir deneyim olarak oyunculara derin bir oyun dünyası sunuyor.
Detroit: Become Human Hakkında Bilgi
Detroit: Become Human, Quantic Dream tarafından geliştirilen ve Sony Interactive Entertainment ile birlikte yayımlanan 2018 yapımı bir macera oyunudur. Oyun, bilinç kazanan üç androidin hikayesine odaklanır: Kara, efendisinden kaçan hizmet androidi; Markus, androidlerin özgürlüğü için savaşmaya adanmış bir bakıcı android; ve Connor, bilinçli androidleri avlamakla görevlendirilmiş bir android dedektif. Karakterlerin hikayeleri, oyuncuların verdiği kararlarla şekillenir ve her birinin yaşama şansı, tamamen oyuncunun seçimlerine bağlıdır. Oyun, Quantic Dream’in 2012’deki Kara adlı teknoloji gösterisine dayanıyor ve Detroit şehrinin doğu şekilde aktarılabilmesi için geliştiriciler şehirde keşif turları yapmıştır.
Oyun, Detroit: Become Human için özel olarak yazılmış yeni bir oyun motoru ile geliştirilmiş ve çekimlerin başlamadan önce yüzlerce oyuncu ile denemeler yapılmıştır. 25 Mayıs 2018’de PlayStation 4 için çıkış yapan oyun, 12 Aralık 2019’da Microsoft Windows platformunda da yayımlandı. Eleştirmenler, oyunun görsel kalitesi, hikayesi, ana karakterlerinin derinliği ve oyuncu seçimlerinin hikayenin gelişimindeki etkisi gibi özellikleri överken, hareket kontrolleri ve bazı tarihi atıflarda yapılan yanlışlıklar eleştirilmiştir. Oyun, Quantic Dream’in en başarılı çıkışı olmasının yanı sıra, 10 milyonu aşkın satış rakamı ile şirketin en çok satan oyunu olma başarısını elde etmiştir.