İktidarın, Türkiye'deki hızla artan yoksulluk sorununa karşı etkin bir çözüm geliştirememesi, vatandaşları borç yükü altında ezilmeye devam ediyor. Son dönemdeki borç artışları, özellikle kredi kartı ve tüketici kredilerindeki dramatik yükselişler, ekonomik krizden etkilenen halkın ne denli zor durumda olduğunu gözler önüne seriyor. DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kâya Ösen, bu konuda yaptığı açıklamalarda, artan borç miktarlarını ve hükümetin bu borç yükü karşısındaki tutumunu eleştirdi.
Ösen, Aralık 2024 ile Ocak 2025 arasındaki kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarındaki artışı detaylandırarak, ekonominin derinleşen krizine dikkat çekti. Ösen'in verilerine göre, 2024 yılının son haftasında tüketici kredilerindeki borçlar 2,7 milyar lira artarken, kredi kartı borçları ise 2,8 milyar lira kadar yükseldi. Bu artış, halkın giderek borç içinde boğulduğunu gösteren bir başka somut veri oldu.
‘Aile Yılı Dediğiniz Yıl Borç Yılı Oldu’
Seda Kâya Ösen, 2025 yılına girerken vatandaşın ekonomik olarak dibe vurduğuna dikkat çekti. Ösen, "Aile yılı dediler ama 2025 yılı şimdiden borç yılı oldu" diyerek iktidarın vaadlerinin gerçeğe dönüşmediğini ifade etti. Özellikle iktidarın, yoksulluğu bitireceklerini söyleyerek geldiklerini ancak bu vaatlerin sadece sözde kaldığını belirten Ösen, “Vatandaşı batağa sürüklediler" dedi. Ösen, ayrıca Türkiye’nin toplam takipteki tüketici kredilerinin 59 milyar 756 milyon lira, takipteki kredi kartı borçlarının ise 56 milyar 701 milyon lira seviyesine geldiğini açıkladı.
Ösen, hükümetin yurttaşı borç batağına itmesinin yanında, devlet harcamalarında şatafatın ve lüksün devam ettiğini vurguladı. “İktidar şatafatından vazgeçmiyor. 2024 yılı Mayıs ayında cumhurbaşkanlığı kararıyla yayımlanan ‘Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’ne rağmen bu tedbirler lafta kaldı” diyerek, devletin kaynaklarını halkın ihtiyaçları yerine lüks harcamalar için kullandığını söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in halkı tasarruf yapmaya çağırırken, hükümetin kendi harcamalarında aynı tutumdan kaçındığını belirten Ösen, "Bakanlıklar, yeni araç alımına yasak getirdiğini söylese de araçlar kiralanıyor. Bu paralar yine halkın cebinden çıkıyor" ifadelerini kullandı.
‘Ekonomik Adaletsizlik Sosyal Çöküşü Tetikleyecek’
Ösen, ekonomik kriz ve borç yükünün sosyal yapıyı derinden sarstığını vurguladı. AKP'nin vaadettiği yoksullukla mücadele söylemlerinin, halkı borç içinde sürüklemekten başka bir işe yaramadığını belirten Ösen, "Ev kirası ve faturaları ödedikten sonra halkın cebinde kuruş kalmıyor, ekmeği dahi kredi kartıyla almak zorunda kalan vatandaşlarımız var" dedi. Ekonomik adaletsizliğin ve gelir dağılımındaki bozukluğun, daha derin bir sosyal çöküşü tetikleyeceği uyarısında bulunan Ösen, iktidarın bu ekonomik krizden sorumlu olduğunu belirtti.
Ösen son olarak, "İktidar, bile isteye yarattığı ekonomik krizin yükünü bir an evvel üstlenmeli ve bu faturayı dar gelirliden tahsil etme çabasından vazgeçmelidir" diyerek, hükümetin bu politikasının uzun vadede siyasi bedel ödetebileceğine dikkat çekti. Türkiye'nin mevcut ekonomik tablosunun, toplumsal huzursuzlukları artıracak ve halkın desteğini kaybettirecek bir noktaya doğru sürüklendiği yorumları yapıldı.
