Son dönemde Türkiye'de Batı Nil virüsü vakalarında artış yaşanıyor ve özellikle İstanbul ve Bursa gibi büyük şehirler endişe verici seviyede vaka bildiriyor.
Bu durum, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz'un uyarılarıyla daha da dikkat çekici hale geliyor.
Batı Nil Virüsü: Bulaşma Yolları ve Önlemler
Batı Nil virüsü, insanlara genellikle yaz ve sonbahar aylarında aktif olan "Culex" türü sivrisinekler aracılığıyla bulaşır. Bu virüs, özellikle durgun su kaynaklarında hızla üreyen sivrisinekler vasıtasıyla yayılır. İstanbul ve Bursa'daki vaka artışları, virüsün yayılma hızını artırarak önlemlerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Virüsün Etkileri ve Risk Grupları
Batı Nil virüsü genellikle hafif belirtilerle seyreden vakalarda %80 oranında görülse de, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. İstanbul ve Bursa'daki vakaların çoğu hastaneye yatış gerektiren ciddi vakalar olarak kaydedildi. Virüsün semptomsuz veya hafif semptomlarla seyretmesi, tespiti zorlaştırarak yayılma riskini artırıyor.
Korunma Yolları ve Önlemler
Batı Nil virüsüne karşı henüz bir aşı bulunmamakla birlikte, sivrisinekle mücadele ve kişisel korunma önlemleri kritik önem taşıyor. Prof. Dr. Yavuz, sivrisinek kovucuların kullanılması, sineklik takılması ve durgun su birikintilerinin engellenmesi gibi önlemlerin hayati olduğunu vurguluyor. Özellikle yaz aylarında sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerde yaşayanların bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor.