10 Siyasi Parti, Kayyum Uygulamasının Kaldırılmasını Teklif Etti

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) temsil edilen 10 siyasi parti, kayyum uygulamasının kaldırılmasını öngören bir kanun teklifi hazırlayarak imzaladı. Meclis grubu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), İYİ Parti, Saadet-Gelecek İttifakı ile Yeniden Refah Partisi, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi ve Demokrat Parti'nin imzaladığı teklif, belediyelerde kayyum uygulamasını düzenleyen yasal maddenin iptalini hedefliyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) temsil edilen 10 siyasi parti, kayyum uygulamasının kaldırılmasını öngören bir kanun teklifi hazırlayarak imzaladı. Meclis grubu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), İYİ Parti, Saadet-Gelecek İttifakı ile Yeniden Refah Partisi, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi ve Demokrat Parti'nin imzaladığı teklif, belediyelerde kayyum uygulamasını düzenleyen yasal maddenin iptalini hedefliyor.

Kayyum Uygulaması Nedir?

Kayyum uygulaması, terör suçlamasıyla görevden alınan belediye başkanlarının yerine devlet tarafından bir kayyum atanmasını öngören bir düzenleme ile hayata geçiriliyor. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45’inci maddesi uyarınca yapılan bu uygulama, demokratik seçimlerle iş başına gelmiş mahalli idare organlarının yerine atanmış kişilerin görevlendirilmesine olanak sağlıyor. Bu durum, halk iradesinin yok sayıldığı eleştirilerine yol açıyor.

Kanun Teklifinin İçeriği

CHP’nin öncülüğünde hazırlanan ve diğer partilerin desteğiyle geniş bir mutabakatla sunulan kanun teklifi, Belediye Kanunu’nun kayyum uygulamasına imkan tanıyan 45’inci maddesinin ikinci fıkrasının yürürlükten kaldırılmasını öngörüyor. Kanun teklifinde şu gerekçelere yer verildi:

Anayasa'ya Aykırılık: Kanun teklifinde, söz konusu maddenin Anayasa’nın 2, 5, 123 ve 127’nci maddelerine aykırı olduğu ifade ediliyor. Demokratik hukuk devleti ilkelerine vurgu yapılırken, kayyum uygulamasının seçmen iradesini ihlal ettiği belirtiliyor.

Vesayet Yetkisi Sınırlandırılması: Gerekçede, merkezi idarenin belediyeler üzerinde idari vesayet yetkisine sahip olduğu, ancak bu yetkinin sınırlandırılması gerektiği ifade ediliyor. Vesayet yetkisinin yalnızca kamu yararı, mahalli ihtiyaçlar ve idarenin bütünlüğü ilkesi çerçevesinde, yargı denetimine tabi olacak şekilde uygulanması gerektiği savunuluyor.

Keyfilik Eleştirisi: Kayyum uygulamalarının, herhangi bir süre sınırlaması veya bağımsız yargı denetimine tabi olmaksızın, İçişleri Bakanı'nın takdir yetkisiyle hayata geçirildiği belirtilerek, bu durumun demokratik ilkelerle bağdaşmadığı ifade ediliyor.

"Seçmen İradesini Yok Sayan Siyasi Eylemler"

Teklifte, kayyum uygulamalarının yalnızca hukuki bir mesele olmadığı, toplumsal uzlaşıyı baltalayan ve seçmen iradesini yok sayan siyasi eylemler olduğu vurgulanıyor. Gerekçede şu ifadeler dikkat çekiyor:
"Kayyum uygulamaları, belediyeler üzerinde sıkı bir idari vesayet kurarak, Türkiye’de demokratik bir toplumun inşasını baltalamaktadır. Bu düzenleme, toplumun seçim iradesini görmezden gelerek demokratik meşruiyeti zedelemektedir."

CHP'den Demokrasi Vurgusu

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 10 partinin bir araya gelerek sunduğu kanun teklifinin, Türkiye’de demokrasinin güçlendirilmesi açısından büyük bir adım olduğunu ifade etti. Günaydın, “Bu teklif, halkın iradesinin hiçbir vesayet altında ezilmediği bir Türkiye’nin inşası için önemli bir adımdır. Halkın seçtiği yöneticilerin, keyfi ve hukuki nitelikleri tartışmalı süreçlerle görevden alınması kabul edilemez” dedi.

Anayasa’nın 127. Maddesi ve Düzenlemenin Dayanağı

Anayasa’nın 127’nci maddesi, mahalli idare organlarının görevden alınma sürecini düzenliyor. Ancak teklifte, bu maddenin 4’üncü fıkrasında yer alan "geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırma" hükmünün, süre sınırı olmaması nedeniyle keyfi uygulamalara yol açtığı belirtiliyor. Gerekçede, bu hükmün demokratik hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı ifade edilerek, daha adil bir düzenleme yapılması gerektiği savunuluyor.

Destekleyen Partilerden Açıklamalar

Kayyum düzenlemesine itiraz eden diğer partiler de konuya ilişkin açıklamalarda bulundu:

İYİ Parti: İYİ Parti, kayyum uygulamasının yalnızca hukuki bir tedbir değil, siyasi bir araç haline geldiğini belirtti. Parti sözcüsü, "Halkın iradesini yok sayan bu uygulama, hukuki değil keyfidir" ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi: DEVA Partisi yetkilileri, belediyelerdeki kayyum düzenlemelerinin halkın yerel yönetimlere olan güvenini sarstığını ve bunun toplumsal barışı olumsuz etkilediğini vurguladı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP): TİP, bu düzenlemenin temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu belirterek, kanun teklifine tam destek verdi.

Kayyum Düzenlemesi Neden Tartışmalı?

Kayyum uygulamaları, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yoğun olarak gündeme gelmiş ve birçok belediye başkanının yerine devlet tarafından atamalar yapılmıştı. Bu durum, demokratik seçim sonuçlarına müdahale olarak yorumlanarak ulusal ve uluslararası düzeyde eleştirilerle karşılanmıştı.

Kayyum uygulamasının kaldırılmasına yönelik atılan bu adım, Türkiye’deki yerel yönetimlerin demokratik işleyişini yeniden yapılandırma yolunda önemli bir hamle olarak değerlendiriliyor. Ancak bu teklifin yasalaşıp yasalaşmayacağı, siyasi süreçlerin ilerleyişine bağlı olacak.

10 siyasi parti tarafından desteklenen kanun teklifi, kayyum düzenlemesinin kaldırılarak halkın iradesinin önceliklendirilmesini hedefliyor. Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilen bu teklif, yerel yönetimlerdeki idari vesayet uygulamalarını sona erdirme ve demokratik bir toplum inşa etme amacı taşıyor.

İLGİLİ HABERLER